-Okumak istediğin bölümler hangileri?
-Tarih, coğrafya, edebiyat bir de ekonometri.
-Ekonometrinin o kümede ne işi var?
-Bazı akrabalarım ekonometri okursan iyi para kazanırsın dedi.
-Bölüm derslerindeki matematiği başarabilir misin?
-Hayır, matematiğim çok kötü.
-Ekonometrist ne iş yapar biliyor musun?
-Hiçbir fikrim yok sadece çok para kazanabileceğimi söylediler.
Yukarıda okuduğunuz diyalog İstanbul Aydın Üniversitesi’nin Esenyurt tercih merkezinde gerçekleşti bundan 3 yıl önce. Diyaloğun öteki ucundaki kardeşimize birileri çok para kazanacağını söylemiş ekonometriden o da matematik bilgisi olmadan ekonometri okuyup ekonometrist olmaya karar vermiş. O akrabalar da temelsiz fikirleriyle hayır işine girdiklerini sanıyorlardır sanırım.
Sınavınızın nasıl geçtiğini, kaç puan aldığınızı, üniversite alternatiflerinizi bir kenara koyalım. Siz ne olmak istiyorsunuz? Bu hepsinden daha önemli. Kapitalist ekonomik sistemin gerçeğini kenar atarak fikir vermek değil derdim. Para kazanmak çok önemli ancak o parayı kazanırken akıttığınız ter ve her sabah işe keyifle gitmek de göz ardı edilmemesi gereken değişkenler. Kan görmekten nefret edip doktor ya da kasap olmak gibi bir şey bu. O yoldan yıllar önce geçmiş, stresinizi tatmış biri olarak söylüyorum. Okuduğunuz bölüm sizin mesleğinizi oluşturmuyor, elinize diplomayı aldığınızda aşağıdaki sorunun cevabı evet ise doğru bölümü seçmişsiniz demektir:
Aldığım bunca eğitimin ardından, derslerin getirdiği bilgiyi kullandığım bir işten keyif alır mıyım?
Gerisi hikaye. Emeklilik yaşının altmışı aştığı bir ülkede, 40 sene nefret etsem de aynı işi yaparım diyebiliyorsanız sabrınızı ayakta alkışlarım.
Sadece bölüm seçmiyorsun, bunu unutma.
Table of Contents
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın